Ölümü çocuklarla konuşmak
çok zor gelebilir ancak buna asla konuşulamaz bir konu gibi değil de hayatın
bir parçası olarak bakmalıyız. Siz farkında olmasanız da aslında okul öncesi
çocuklar günlük hayatta ölümle ilgili birçok şeye maruz kalırlar yani ölümün
farkındadırlar. Anlattığımız masallardan duyabilirler, çizgi filmlerde
görebilirler, bazen yol kenarında ölü bir kuş, böcek gibi şeyler görürler. Bazı
çocuklar sahip olduğu ev hayvanını hatta aile üyelerinden birini kaybetmiş bile
olabilir. Buna rağmen çocukların ölümle ilgili anlayamadıkları bazı yönler
vardır. Örneğin, ölümün kalıcı olması gibi, ölen birinin bir daha geri
gelmeyecek olması gibi...
4-5 yaştan itibaren ölümle ilgili soru sorması gelişim
dönemi açısından çok normaldir. Aslında herhangi bir kaybı olmadığı, daha az
endişeli olduğu bir zamanda ileride bununla daha kolay başa çıkması için ölümle
ilgili konuşmak iyi bir fırsat olabilir. Ona için de bir hayvanını ya da aile
üyesini kaybettiği hikayeler olan bir kitabı okumaktan çekinmeyin, izlediği
çizgi film, okuduğu kitap üzerinden konuşun.
Kaybı Olan Çocuklarla Konuşma
Ne Zaman Açıklanmalı ve Kim Söylemeli: Mümkün olan en kısa zamanda durumu açıklayın,
geciktirmenizin bir faydası olmaz. Aksi halde çocuk ortamdaki gerginliği, hüznü
anlayacak ama anlamlandıramadığı için daha da gerilecektir. Bu açıklamayı
duygusal olarak ona en yakın kişi yapmalıdır. Hayatında ilk kez göreceği doktor
ya da psikolog değil.
Sorularından Kaçmayın: Kısa, basit cevaplar verin, küçük çocuklar aynı anda çok fazla bilgiyi idrak edemezler. Ölüm nedenini hastalık vs. ayrıntılı anlatmak
yerine ona fiziksel fonksiyonları açısından bedenin durumunu anlatabilirsiniz.
Yani ; “... öldü ve bunun anlamı onun vücudu çalışmasını durdurdu, o artık
yürüyemez, koşamaz, konuşamaz, bir şeyler yiyip içemez, herhangi bir acı
hissedemez.”
Kendi Duygularınızı İfade Edin: Üzüntüyü yaşamak iyileşmenin bir parçasıdır.
Acınızı derinlemesine anlatarak aşırı duygusallaşmayın ama bunu hiç konuşulmayan
bir yasak haline de getirmeyin. Üzgün olduğunuzu, kaybettiğiniz kişiyi özleyeceğinizi,
bazen yetişkinlerin de ağlamaya ihtiyacı olduğunu ama zamanla daha iyi
hissedeceğinizi söyleyin. Siz anlamayacağını düşünseniz de o sizin ruh
halinizin farklı olduğunu, normalden daha üzgün olduğunuzu anlayacaktır. Eğer
siz hiçbir şey olmadığını söyleyip olanı saklarsanız, onu daha da
endişelendirirsiniz. Açık olup konuşmak daha iyi hissettirecektir.
Üzüntüsüne Anlayış Gösterin: Çocuğunuzun üzülmesine aşırı tepki göstermeyin,
normal karşılayın. Acısını anlayın, sarılın, saçını okşayın, öpün, fiziksel
temas kurun. Çocuğunuzla daha fazla zaman geçirin. Onu sevdiğinizi, hep yanında
olduğunuzu, istediği zaman konuşabileceğinizi söyleyerek destek olun. Resim vb.
aktiviteler yapması ve gerginliğini üzerinden atması için yönlendirin. Bunlar
çocukların duygularının üzerine çalışması için en iyi yoldur. Yetişkinler
üzüntülerini anlatarak, paylaşarak rahatlar, çocuklar da oyun oynayarak...
Şu Sözleri Kullanmayın: “Ebedi uykuya yattı”, “Uyuyor” gibi sözler kafa
karıştırır. Sizin de uyuduğunuzda ya da
kendi uyuduğunda öleceğini düşünebilir. “Gitti ve bir daha gelmeyecek” sözü,
bir yere gittiğinizde gelmeyeceğinizi düşündürebilir. “Gökyüzünde seni izliyor”
gibi soyut tanımlamaları anlaması mümkün değildir, bu da kafa karıştırıcı
olacaktır. Olası ölüm nedenini mümkün olduğu kadar basit bir şekilde
anlatın. Örneğin; “Deden çok yaşlıydı ve
onun vücudu artık çalışmıyor” gibi... Eğer ölen kişi önceden hastaysa ve
çocuğunuz da bunu biliyorsa onun ya da sizin de hastalandığınızda öleceğiniz
anlamına gelmediğini anlatın. Çünkü okul öncesi çocuklar hastalığın birçok
çeşidi olduğunu anlamayıp grip olduğunda öleceklerini düşünebilirler. Bunu
anlatın ve anladığından emin olun.
Ölümden Sonrasını Anlatırken Dikkatli Olun: Ölümden sonrasını anlatmak tabi ki inancınıza göre
farklılık gösterecektir. Burada Allah ve cennet kavramlarıyla ilgili açıklama yaparken
dikkatli olmalıyız. Örneğin; ölen kişi için “O şimdi çok mutlu çünkü cennette”
derseniz; siz bu kadar üzgünken, o nasıl mutlu olur bunu anlamayacaktır. Eğer
“O çok mutlu, çünkü Allah onu yanında istedi” derseniz; ya beni de isterse,
burada kalamaz mıyım, annemi babamı göremeyecek miyim, şeklinde düşünecek ve kaygılanacaktır.
Şöyle demek daha doğru olacaktır: “Onu
özlüyoruz, yanımızda olmaması üzücü ama onun cennette olduğunu bilmek bizi
mutlu ediyor”.
Çeşitli Reaksiyonlara Hazır Olun: Çocuklar sevilen birinin ölümünden sonra sadece
üzüntü duymazlar, öfke veya suçlu da hissedebilirler. Öfkesini size hatta ölen
kişiye yöneltmesi sizi şaşırtmasın. Evdeki gerilime bağlı olarak öfke nöbetleri
de yaşayabilir.
Tekrarlara Hazır Olun: Çocuğunuzun ölümle ilgili aynı soruları tekrar
tekrar sormasına hazır olun. Bunu ölümün kalıcı olduğunu tam olarak anlamak için yapar ve normaldir. Çocuğunuzun
farkındalığı arttıkça, bilinci geliştikçe yeni soruları olacaktır. Telaşa
kapılmadan, sabırla cevap verin, ilk seferde anlatamamanız çok normaldir.
Cenaze Töreni: Okul öncesi çocuklar cenaze törenleri için hazır olmayabilir. 6 yaş üstü
çocuklar katılabilirler ancak istemiyorsa asla zorlamayın. Ve gitmeden önce
neler olacağını anlatın. Herkesin ağlayacağını, nasıl bir ortam olacağını vs. Okul
öncesi(0-6 yaş) çocuğunuzla somut şeyler yapabilirsiniz, vefat eden kişiyi
anmak için bir resim yapmak vb...
Evcil Hayvanının Ölümünü Küçümsemeyin: Bu muhtemelen çocuğunuzun ölümle ilk karşılaşması olabilir.
Ölen onun ilk oyun arkadaşı, kendini çok yakın hissettiği bir canlıdır. Onu
beslemiş, bakmış hatta büyüdüğü için kendisiyle gurur duyuyor olabilir. Bu nedenle
acısına saygı duyun. “Üzülme, üzülecek bir şey yok” demeyin, üzüntüsünü
anladığınızı gösterin.
Hayatının Normale Dönmesi İçin Elinizden Geleni
Yapın: Günlük düzenine ve
faaliyetlerine dönmesi için çabalayın. Yeme-içme zamanı, uyku zamanı normal
düzeninde devam etsin. Anaokuluna gidiyorsa en kısa sürede devam etsin,
arkadaşlarıyla olmak düzenine devam etmek ona iyi gelecektir. Başta onun için
kolay olmayabilir ama zamanla daha iyi hissedecektir.
Mükemmel Olmaya Çalışmayın: Eğer ölüm yüzünden çok üzgünseniz hiçbir şey
yokmuş gibi davranmayın. Çocuğunuzun önünde ağlamanızın bir sakıncası yok.
Üzgün olduğunuzu ama zamanla iyi olacağınızı söyleyin. Akrabalarınız ya da
arkadaşlarınız yardım edebilir ama unutmayın çocuğunuza en iyi siz yardımcı
olursunuz.
Ergenlik Dönemi Çocuklarıyla Konuşmak: Ergenlik dönemiyle birlikte ölüme bir felsefi ilgi
vardır. Bu bazen tehlikeli olabilir. Özellikle ana-baba kaybı gibi yakın
kayıplar... Onlarla daha ayrıntılı konuşup duygu ve düşüncelerini ifade
etmeleri için destekleyin, cesaretlendirin. Düşünceleriyle ilgili yargılamayın.
Yardım Alın: Kaybı olan çocuğunuz başa çıkma
konusunda zorluk yaşıyorsa; örneğin, uyku sorunu yaşıyorsa, korku, kaygı,
parmak emme, alt ıslatma, anne-babadan ayrılmak istememe, öfke nöbetleri,
dikkatte azalma, okula gitmede isteksizlik, sebepsiz karın ağrısı, sebepsiz
mide bulantısı gibi şikayetler gözlenebilir. Bu huzursuzluk halinin 1 ay devam
etmesi durumunda bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Bu konuyla ilgili soru ve yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar.
Uzm. Psk. Nurdan BEŞEN
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilO kadar çok ölümlerin yaşandığı bir zamanda gelen güzel bir yazı olmuş. İnsanlar çocuklarına bu tür şeyleri açıklar iken çok sıkıntı çekiyorlar. Eğer gerçekten dikkatli bir şekil de okuyup yorumlar ise çok yardımcı olabilecek bir yazı. Nurdan Ablacığım gerçekten çok güzel yazmışsınız mesleğinizde ki uzmanlığını bir kez daha görmüş olduk. Takip edeceğiz yazılarını ve takip ettireceğiz çünkü çok yararlı yazılar.
SilÇok teşekkürler..
Silküçük kız kardeşim ve ben babmizi trafik kazasında kaybettik yaklaşık 5 ay önce kardeşim o günden sonra çok somuta ve sinirli ve bebek onla o günden beri hiç konüstadım bu olayla ilgili oda hücum sormadi sizce puan anlatmalimiyim geç mi kaldım
YanıtlaSilMerhaba Laracım senin ve kardeşinin yaşını bilmiyorum ama tabiki kardeşinle konuşabilirsin. Hatta kendine en yakın hissettiğin bir büyüğüne bu yazıyı okutup birlikte de konuşabilirsiniz. Eğer kerdeşinin durumu devam ediyorsa bir uzmandan yardım almak daha iyi olacaktır.
Sil